VIII. yüzyıldan günümüze gelmiş olan Eirene Kulesi yaklaşık olarak 17 m yüksekliğinde olup 10 m² alanında kare şeklinde bir yapıdır. Tarihi kayıtlarda net referansların olmaması nedeniyle kulenin tarihini ve yapılış amacını belirlemek zor olsa da mimarisi Orta Bizans dönemine ait olduğunu göstermektedir. Tarihte gözetleme kulesi, kilise, şapel, zindan ve hazine odası olarak kullanıldığı söylentiler arasındadır. Ayrıca tavanındaki mimaride “Kaburga kubbe” diye tabir edilen ve yapıldığı zamana göre oldukça zahmetli olduğu düşünülen 24 oyuklu bir kubbesi bulunmaktadır. Eskiden bu oyukların peygamber ve melek freskleri ile kaplı olduğu düşünülüyordu.
Eirene Kulesi Haliç kıyısına yaklaşık 500 metre uzaklıkta olup limanın tamamına hakim bir konumdadır. Kulenin ismini nereden aldığı ile ilgili bazı söylentiler vardır. Yüzyıllar önce burada bulunan Romalıların savaş sırasında Ruslardan yardım alarak bu bölgeyi savunduğu söylenir. Bunun üzerine bu kulenin isminin barış Tanrıçası anlamı taşıyan ‘’Eirene’’ kelimesinden geldiği düşünülür. İlerleyen zamanlarda İstanbul, Osmanlı İmparatorluğu’na katıldığında kanıtlar Eirene Kulesi’nin XVI. yüzyılda Cerrah Mehmet Paşa Sarayı’nın bir parçası olduğunu gösteriyor. Daha sonra kule, IV. Murad (1632-1640) tarafından annesi Valide Kösem Sultan için yaptırılan Büyük Valide Han’a dahil edilmiştir. Kulenin içinde XVII. veya XVIII. yüzyıla ait süsleme kalıntılarına da rastlamak mümkündür. Günümüzdeki 3 katlı halinin en son 1900’lerde düzenlendiği biliniyor. Bu büyük tarihe sahip Eirene Kulesi panoramik bir İstanbul manzarasına sahiptir.
